Film,
Küba'dan ABD'ye göç eden Kübalı mülteci Tony Montana'nın hikayesini anlatır.
Tony, Miami'ye gelen bir grup Kübalı suçluyla birlikte kara para aklamada
kullanılan uyuşturucu dağıtma işine dahil olur. Hızla yükselen Tony, sadist ve
güçlü bir suç lideri olan Frank Lopez'in radarına girer ve onun için çalışmaya
başlar.
Tony, sadık
arkadaşı Manny Rivera'nın da yardımıyla Frank'in çırağı olarak hızla yükselir
ve uyuşturucu dünyasında etkileyici bir konuma gelir. Ancak Tony, acımasız ve
hırslı doğası nedeniyle çevresindeki insanların güvenini kaybetmeye başlar.
Aynı zamanda, Frank'in sevgilisi Elvira Hancock'a olan aşkı, ilişkilerini
zorlaştırır.
Frank'in
artan şüpheleri ve güvensizliği sonucunda, Tony ve Manny, Frank'in emrini
aldıkları bir suikastı gerçekleştirirler ve Frank'i öldürerek uyuşturucu
imparatorluğunu ele geçirirler. Tony, Miami'nin en güçlü uyuşturucu baronu
olur, ancak hızlı yükselişi beraberinde düşmanlarını ve dengesizliklerini de
getirir.
Zamanla Tony,
uyuşturucu ticaretindeki başarıları nedeniyle daha fazla düşman edinir ve
paranoyak bir hale gelir. Neredeyse herkese güvenmez hale gelir ve kendi
güvenlik güçlerini kurarak düşmanlarına karşı savaşır. Aynı zamanda, uyuşturucu
kullanımı ve yasa dışı faaliyetleri nedeniyle kişisel hayatı da mahvolur.
Filmin
sonunda, Tony'nin düşmanlarından biri, evine yapılan saldırıda onu vurarak
ölümcül bir yara verir. Tony, yüksek bir dağ evinde son bir gösterişli savaş
yapar ve silahlarıyla düşmanlarını öldürerek ölüme meydan okur. Nihayetinde,
Tony, "Dünya hakimi olacaktım!" diye haykırarak ölür ve bir havuzun
kenarında yüzükoyun kanlar içinde kalır.
Scarface,
Tony Montana'nın hızlı yükselişi ve düşüşünü, hırslarının ve acımasızlığının
sonuçlarını anlatan unutulmaz bir suç dramasıdır. Film, şiddet dolu sahneleri,
unutulmaz replikleri ve Al Pacino'nun unutulmaz performansıyla sinema tarihinde
önemli bir yer tutar.