Dönüşüm, Gregor Samsa adlı bir seyahat satıcısının
beklenmedik bir dönüşüm geçirdiği bir novelladır. Gregor, bir sabah uyanıp
kendisini bir böceğe dönüşmüş olarak bulur. Bedeni tamamen değişmiştir ve böcek
formunda hayatta kalma mücadelesi vermek zorundadır.
Gregor'un dönüşümü ailesi için de büyük bir şok olur.
Gregor, annesi, babası ve kız kardeşi Grete ile birlikte yaşamaktadır. Başlangıçta
ailesi ona yardımcı olmaya çalışır ve ona destek verir. Ancak zamanla, ailenin
duygusal tepkileri değişir ve Gregor'a karşı bir tür iğrenme ve nefret duygusu
gelişir.
Gregor'un ailesi, onun böcek formuna alışmakta zorlanır.
Gregor artık çalışamaz durumdadır ve ailesinin geçimini sağlama sorumluluğunu
üstlenemez. Babası, Gregor'un geçimini sağlamak için çalışmak zorunda kalırken,
Grete evdeki işlerle uğraşır. Ancak Gregor'un varlığı, aile üyelerinin kendi
bireysel hayatlarını sürdürmelerini engeller.
Ailenin durumu giderek kötüleşir ve Gregor'un varlığına
tahammül etmeleri zorlaşır. Aile üyeleri, Gregor'u evde bir tutsak gibi
saklamaya karar verirler. Gregor, odasının içinde hapsedilir ve aile üyeleri
ona sadece ihtiyaç duyduklarında yiyecek verirler. Gregor, fiziksel olarak
zayıflar ve kendisini yalnız hisseder. Ailesi, zamanla ona karşı duydukları
nefreti dile getirmekten çekinmez hale gelir.
Bir süre sonra ailenin sabrı tükenir ve onu evden
uzaklaştırma planları yapmaya başlarlar. Ailenin finansal durumu da kötüleşir
ve Gregor'un varlığı bu durumu daha da zorlaştırır. Grete, Gregor'un artık bir
yük olduğunu düşünmeye başlar ve onun yok olması gerektiğine inanır.
Sonunda, ailenin Gregor'a karşı duyduğu nefret ve
isteksizlik doruğa ulaşır. Bir gün, Gregor'un babası tarafından bir elma
fırlatılır ve sırtına saplanır. Bu yaralanma sonucunda Gregor zayıflar ve iyice
hastalanır. Ailesi, onun ölümüne şahit olurken biraz rahatlar ve kendilerini
özgür hissederler.
Dönüşüm, Kafka'nın yabancılaşma, aile ilişkileri, toplumsal
normlar ve insan doğasının sorgulandığı karmaşık bir eserdir. Gregor'un
dönüşümü, insanın içsel değişimlerini, yabancılaşma ve izolasyonun etkilerini
temsil eder. Hikaye, bireyin toplum içindeki yerini, insan ilişkilerini ve aile
bağlarını sorgulayarak okuyucuya derin düşünceler sunar.