4.sezon, Dexter Morgan (Michael C. Hall) ve Rita Morgan'ın (Julie Benz) evliliklerinin ve ailelerinin genişlemesinin odaklandığı bir sezondur. Aynı zamanda bu sezonda, Dexter'ın en zeki ve tehlikeli rakiplerinden biri olarak kabul edilen Trinity Seri Katili (John Lithgow) hikayenin merkezindedir.
Ana hikaye, Trinity Seri Katili'nin Miami'ye gelmesi ve bir dizi dehşet verici cinayet işlemeye başlamasıyla başlar. Trinity, her cinayetinde kurbanlarını farklı bir şekilde öldürür ve bu nedenle "Trinity" olarak anılmaktadır. Miami Metro Polis Departmanı, Trinity'nin peşine düşer ve Dedektif Joey Quinn (Desmond Harrington) liderliğindeki bir ekip cinayetleri çözmeye çalışır.
Dexter, Trinity'nin cinayetlerini incelemek ve onu yakalamak için kendi kişisel nedenlerini kullanır. Ancak bu sırada, Dexter'ın Trinity'yi öldürme fikri onun kendi iç dünyasında bazı sorunlarına yol açar. Trinity, Dexter'a ilham verir ve ona seri katil kimliği ile yaşama sanatını öğretir. Dexter, Trinity'yi hem bir tehdit olarak görmekte hem de onunla bir tür bağ kurmaktadır.
Diğer bir önemli konu ise Rita ve Dexter'ın ailelerinin genişlemesidir. Rita hamilelik sürecini yaşarken, Dexter babalık ve aile sorumlulukları hakkında düşünmeye başlar. Rita'nın iki çocuğu da bu yeni aile dinamiğini etkiler.
Sezonun ilerleyen bölümlerinde, Dexter ve Trinity arasındaki gerilim artar. Dexter, Trinity'nin gizli kimliğini öğrenir ve onun peşine düşer. Trinity, aynı zamanda Dexter'ın sırlarını keşfetmeye başlar ve onun hayatını ciddi bir şekilde tehlikeye atar.
4.sezonun sonunda, Dexter ve Trinity arasındaki büyük bir çatışma yaşanır ve Dexter, onu öldürmeyi başarır. Ancak bu zafer, ciddi sonuçlar doğurur. Dexter'ın kişisel hayatı ve ailesi üzerinde büyük bir etkisi olur.
Bu sezon, karmaşık karakter gelişimi, etik sorular ve aile dinamikleri ile dolu bir hikaye sunar. Dexter'ın iç çatışmaları ve Trinity ile olan çatışması, sezona damgasını vurur. John Lithgow'un performansı, Trinity karakterini unutulmaz kılar.